Esir olma boş yere gururuna
Bir dönemlerin ders niteliğinde şarkı sözleri ile büyüyünce
kış kış , fış fış , şakkudu şukkudu cinsinden sözlerin yüksek volümle bünyeye
zerk edilmesini pek kaldıramıyor insan hali ile. Plajda güneşlenirken biri kulağıma hiç
bunları dert etmeye değer mi ? şu kısacık ömürler yeter mi? Hoşgör sen affet
gitsin aldırma , büyüklük sende kalsın sonunda, sen sarıl o
sana sarılmazsa , sen unut unutmazsa diye fısıldadı gibi geldi . Hah şöyle işte
dedim tanıdık bir şeyler. Gerçi bu şarkı da Din ve Ahlak dersimizin , Ahlak bölümü gibiydi
ama olsundu. Sonra teneffüs mü oldu ben
revire mi gittim bilmiyorum. Kendimi doktorun karşısında buldum. Size günde iki
doz hayranlık banyosu yazıyorum dedi.
Şefkat yağmurları altında günde iki kez yıkanmalısınız. Açıkcası
doktorun dediklerine çok da itibar edemeyeceğimi düşündüm. Küçükken
birbirimizin Hatıra defterlerine yazdığımız temenni gibi ‘ mutluluk yağmurları
altında şemsiyesiz kalman dileğiyle’ …Pöh , Mesut Bahtiyar’mıyım ben canım
alkışlarla yaşayayım. Yüksek sesle mi düşündüm nedir ? Doktor ,sanki
duymuşçasına , burnunun ucuna indirmiş
olduğu gözlüğünün üzerinden bir bakış atarak, bu aralar çok görülen bir sendrom bu . ilgi ve
şefkat eksikliği. Eşler birlikte tedavi olursa çok etkili olur dedi. Birbirinizi sevgi, şefkat ve hayranlık dolu
sözlerle ve davranışlarla ihmal etmeden sarıp sarmalayın , 15 gün sonra da
kontrole bekliyorum . Harikasınız dedim.
Borcum ne kadar?
İkisi otuz lira ama yirmi beş liralık yiyecek içecek alabiliyorsunuz
yani size beş liraya geliyor. Çok değişik bir uygulama ama bu dedim. Yok abla
burda ki bütün biçler böyle ama bizim menümüz onlardan daha zengin dedi. Sen de
amma uyudun hani 3 kere geçtim buradan .